8 Aralık 2012 Cumartesi

Adana Sofrası (Oran)

Merhabalar,

Bu defaki durağımız Ankara/Oran'da bulunan Adana Sofrası oluyor. Buraya aslen Adanalı ve boğazına benim  kadar düşkün olan dostum Orhun'un tavsiyesiyle beraber gittik. Adana Sofrası'nın tam olarak bulunduğu yer sanırım Oran değil, Yıldız oluyor ancak tam bilemediğimden Turan Güneş'e döndüm mü orası benim için Oran'dır :) Ayrıca ayrıntılarını aşağıdaki sayfadan görebileceğiniz başka şubeleri de bulunuyor buranın. Buradan sonra başka duraklarımız da olacağından çok zengin bir masa kuramasak da, en önemli gördüğümüz kalemlerin tadına baktık tabiki.

Adana Sofrası zaten adından da anlaşılabileceği gibi Adana ve civarının mutfağından örnekler sunan bir yer. Sadece Adana mutfağı değil, diğer güneydoğu şehirlerinin lezzetlerine de menülerinde yer vermişler. Ana yemekler olarak Adana, Beyti, Şiş, Ciğer gibi kebap çeşitlerini bulabiliyorsunuz. Meze olarak ise humus ve muhammara gibi iyi örneklerine az rastlanılan mezelerin yanında diğer bir çok meze çeşidini de bulabilirsiniz. İçecekler ise alkollü içkiler, standart meşrubatlar ve bence mekanın yıldızı olan Şalgam Suyu'ndan oluşuyor.

Yukarı'da da bahsettiğim gibi, Adana Sofrası'na uzun bir gecenin ilk durağı olarak Orhun'la beraber gittik. Menümüz bir adana kebabı, içli köfte, pastırmalı humus, çiğ köfte, yeşillikler ve şalgam suyundan oluşuyordu. Vakti olan ve içki içen kişiler için, rakı tercihler arasında olabilir.

İşte menümüz ve yorumlar geliyor:

Bu fotoğrafta ikramları ve içeğimiz olan şalgam suyunu görüyorsunuz. İkram olarak roka, maydonoz ve turp geliyor. Yeşillikler taze ve saplarından ayıklanmış, lezzetliler. Turp yine taze ve tatlı. Kısaca söylemek gerekirse gelen ikramlar taze ve kebabın yanında yemek için iyi. 

Bu fotoğrafın en önemli noktası ise bence şalgam suyu. Tahmin edeceğiniz üzere şalgam suyu şişeyle veya kapalı bir şekilde değil, bardakta geliyor. Sorduğumuz zaman Adana'dan gelmiş olduğunu öğreniyoruz. Ben pek fazla anlamasam da, Orhun Adana'da el arabalarından içtiği hatta evde yaptıkları şalgamla aynı lezzette olduğunu söylüyor. Kesinlikle denenmeli!


Burada da pastırmalı humusu görüyorsunuz. Pastırmalı humus, menünün diğer öğeleri gibi oldukça iyi. Üzerindeki tereyağı ve pastırmanın yanı sıra, güveçte fırınlanmış olması bence ayrı bir lezzet katmış. Üzeri hafif çıtır ve lezzetli. Yıllar önce babamın bir arkadaşının evinde, Arap asıllı eşinden yemiştim bu lezette bir humusu.  Muhakkak deneyin, pişman olmazsınız!


Burada ve alttaki fotoğrafta içli köfte görülüyor. İçli köftede kesinlikle denenmesi gerekenler arasında bence. Adana usülü olan içli köfte haşlanmış olarak geliyor. Hamuru oldukça ince ve içi dolu. İçli köfte bir çok yerde çok kalın bir hamurdan ve kuru içten yapılıyor. Burada öyle değil. Ancak sanıyorum hamurunda et yok. Bildiğim kadarıyla, normalde hamurunun içerisinde et katılıyor içli köftenin Adana'da.

Burada içli köftenin esas can alıcı kısmı! Gördüğünüz gibi içi biraz yağlı. Yağlı yemeklere karşı çok hassas olan bünyeler için biraz rahatsız edici olabilir belki. Ancak, içli köftenin hakikisi bundan bile yağlı oluyor. Isırdığınız zaman ağzınıza gelen o sıcak tat, bence tartışılmaz! 


Son fotoğrafımızda ise ana yemeğimiz olan Adana'yı görüyoruz. Yağı ve pişme kıvama tam ayarında. Kömürde pişmenin tadını size veriyor. Ayrıca en lüks yerlerde bile karşılaşılabilen kıyılmamış sinir ve yağ parçalarına kesinlikle rastlanmıyor. Biraz küçük gözükse bile doyuruyor! Orhun yine Adana'da yediklerinde rekabet edebilecek düzeyde olduğunu söylüyor!

Adana sofrasının ortamında hem aile hem arkadaşlar ile gelinebilecek gibi. Ancak biraz ağır bir ortamı olduğundan hızlı bir yemek için değil, güzel bir rakı sofrası eşliğinde yapılacak sohbet için gitmenizi öneririm. Ayrıca özellikle ocakbaşına oturmak istiyorsanız rezervasyon şart. Maç yayını yapıldığından, sohbet ve güzel yemekler eşliğinde futbol sohbetleri de yapılabilecek bir yer.

2 kişi gittiğimi Adana Sofrası'nda 2 porsiyon Adana kebabı, 2 porsiyon içli köfte, pastırmalı humus, çiğ köfte, ikramlar, 2 şalgam suyu ve meşrubatlar için yaklaşık 50 lira ödüyoruz. Ancak sanırım kalabalık olmadığımızdan ve fazla zengin bir soframız olmadığından, hesapta kuver olduğunu farkediyoruz. Bunu pek hoş karşılamasam da, yemeklerin lezzeti ve ortam göz önüne alındığında, fiyat gerçekten iyi. 

Özetlemek gerekirse, yediğim her şeyden fazlasıyla tatmin oldum. Özellikle eğer sizde ben ve Orhun gibi kebap severseniz ve sohbet eşliğinde güzel bir yemek istiyorsanız kesinlikle buraya gidin derim! Burayı listemde dostlarla gidilecek ve misafir götürülebilecek bir yer olarak işaretledim!

Detaylı bilgi için: http://www.adanasofrasi.com.tr/

28 Kasım 2012 Çarşamba

Özçelik Aspava (Küçükesat)

Selamlar!

Gittim geldim, sıcağı sıcağına yazıyorum bu yazıyı!

Durağım, Küçükesat Belligün Sokağı'nda bulunan Özçelik Aspava'ydı. Aspava'ya gitme niyetiyle yolan çıkan 3 arkadaş olarak, Hazar'ın önerisi üzerine buraya gittik. Bende Esat Caddesi üzerindeki aspavalar haricinde yeni bir yer daha görmüş oldum. Açıkçası burayı keşfettiğime de memnun oldum! Bu arada, mekan 24 saat açık ve paket servis imkanı mevcut. Biz yürüyerek gittik ancak otopark konusu biraz sıkıntılı gibi. Zira çok işlek bir noktada bulunuyor.

Özçelik Aspava, bir Ankara klasiği olan menüye sahip. Menünün ana kalemi tabiki soslu-soğanlı tabir edilen içerisinde domates sosu ve soğan bulunan dürüm döner. Ayrıca bunun birde SSK tabir edilen Soslu Soğanlı Kaşarlı versiyonu var. Soslu-Soğanlı haricinde, döner, iskender ve kebap çeşitlerini de bulmanız mümkün. Tabiki aspavaya gitmişken dürüm yenilmesi gerektiği bir gerçek.

Ana yemeklerin dışında ikram olarak salata, cacık ve patates kızartması servis ediliyor. Aperatifleriniz olurda yemek sırasında biterse, tazeleniyor. İçecek olarak ise standart meşrubatları bulabilirsiniz. Tatlı olarak ise irmik helvası servis ediliyor.

Özçelik Aspava'ya 3 kişi gidip, SSK, aperatifler ve tatlıdan oluşan bir menü yedik. Kısacası bir tane dürüm sipariş etmeniz oldukça doyurucu bir menü yemeniz anlamına geliyor. Yorumlarım aşağıda:

Yukarıda gördüğünüz 3 kişilik salatamız. Sunumu oldukça güzel ve bol malzemeli bir salata. Nar, mısır, turp, turşu, cin biber gibi, bir aspava salatasında çok alışık olmadığımız malzemeler içeriyor. Oldukça taze ve lezzetliydi. Salatayı çok beğendim. 

Yine bir aspava klasiği olan soslu patates kızartmasını görüyorsunuz. Patatesler, taze değil ancak sıcaktı. Zaten soslu olarak yediğiniz için, yumuşuyor ve taze olmasının bir anlamı olmuyor. Beğendiğimi söyleyebilirim.

En beğendiğim aperatif cacık oldu. Ciddi anlamda yoğun bir şekilde servis edildi. Genellikle, cacık sadece adetten olduğundan çok sulu servis edilir ancak Özçelik Aspava'da öyle değil. Ayrıca sumak ve nane ile güzel bir görüntü sağlanmış. Çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. 

İşte bu da ana yemeğimiz. Dört parçaya bölünmüş olan döner dürümün içerisinde domates sosu, soğan ve kaşar peyniri bulunuyor. Döner çok çok başarılı bir döner değildi ancak aspavaların en iyisiydi diyebilirim. (Bu arada cadde üzerindeki tüm aspavaları ve Bilkent Aspava'yı denediğimi söylemeliyim.) İçerisindeki malzeme bol, çok fazla yağlı değil, sos ve soğan ayarında konulmuş.

Burada dönerin bütünün görüyoruz. Yaprak döner kıyma içermiyor, ayrıca enden kesiliyor. Yalnız sürekli kesim yapılıp zaman zaman dönerin yağda bekliyor olması çok iyi değil. Biz gittiğimizde çok kalabalık değildi, kalabalık saatlerde bu sıkıntının yaşanacağını sanmıyorum. Zaten çık uzun süre beklemeyip sürekli sipariş olduğundan çok uzun süre beklemiyor.
Bu fotoğraf ASPAVA'nın açılımını merak edenlere geliyor :)

Bana kalırsa Özçelik Aspava'nın en önemli özelliği ortamı. Çalışanlar gerçekten çok dost canlısı ve saygılı. Sizi sürekli memnun etmeye çalışıyorlar. Aile veya arkadaşlarla hızlı bir yemek için gidilebilecek bir yer. Aspavaların doğası gereği sürekli hareketli olan bir ortamı var buranın.


Fiyatlar, çevreyle aynı ayarda ve makul olduğu söylenebilir. 3 kişi, 3 SSK ve 3 meşrubat için 51 TL hesap verdik. İkramlar ve lezzet göz önüne alındığında, fiyatlar iyi denilebilir.

Özetlemek gerekirse, Özçelik Aspava gittiğim aspavalar içerisinde ikram, ortam ve lezzet açısından en iyisiydi. Ancak eğer amacınız döner yemekse, kömür ateşinde pişiren farklı yerler tercih edilebilir. Yinede, başarılı bulduğum söylenebilir. Özel olarak kesinlikle gidilmeli diyemeceğim ancak özellikle gece gelen açlık nöbetlerinde, yolunuz civara düştüğünde veya soslu soğanlı yemek istediğinizde denemeye değer!

Mutlu Lokantası (Esat)

Herkese Merhaba,

Önceki postumda söylediğim gibi yazmaya devam ediyorum!

Bu seferki durağım, Esat Caddesi üzerinde bulunan Mutlu Lokantası. Konum olarak Esat Caddesi'nin sonlarına doğru sol tarafta bulunuyor. (Yeri gelmişken, yoğun bir cadde olduğundan park konusu zaman zaman sıkıntı olabilir. Ancak Vale mevcut.) Mekan 24 saat açık ve oraya gidemeyenler için ücretsiz paket servisi mevcut.

Mutlu Lokantası'nın oldukça geniş bir menüsü bulunuyor. Menüde; kömürde pişmiş döner, pide çeşitleri, kebap çeşitleri, tavuk çevirme, sulu yemekler ve çorbalar mevcut.(Kelle Paça, Ayak Paça, İşkembe ve Mercimek) Her yemeğin yanında, patates kızartması, salata ve cacık ikram ediliyor. Tatlı olarak ise kadayıf çeşitleri mevcut. İçecek olarak standart meşrubatları bulmanız mümkün. Evime yakın olması sebebiyle çok sık gittiğim ve eve paket söylediğim bir yer burası. Ancak burada, en beğendiğim yemeği, yani döneri anlatacağım. Daha önce defalarca aldığım bütün tavuk zaten bildiğiniz gibi. Ayrıca kendim hiç içmesemde çorbalarının çok başarılı olduğunu duydum. Özel olarak sabahları veya hızlı bir gecenin sonunda insanlar buraya çorba içmek için geliyorlarmış. Sulu yemekler konusunda bir yorum yapamıyorum maalesef.

Bir çoğunuzun bildiği üzere, Esat Caddesi aspavalarıyla yani dönercileriyle meşhur. Ancak bu cadde üzerinde döneri kömürde pişiren yer burası. Diğerleri kadar ünlü olmasada, özen ve lezzet konusunda meşhur Aspava'ların üzerinde bir yer olduğu kesin.

İşte menüm ve yorumlarım geliyor:

Önden ikramlar geliyor. Ancak bu fotoğrafta, döner ile birlikte gelen patates kızartması eksik. İkramlar zaten aspavalardan alıştığımız standart ikramlar. Ancak cacığın oldukça koyu olması beni biraz şaşırttı. Genelde ucuza kaçmak için oldukça sulu yapılır bilirsiniz. Bu anlamda cacık başarılı.

Burada o akşamki toplam menümü görüyorsunuz. Pide üzerine döner, patates kızartması, salata, cacık ve kola. Patates geldikten sonra, birde salçalı sos istedim üzerine. Patates sıcak olsa da taze kızarmadığı için bu şekilde daha lezzetli oluyor diyebilirim ancak tercih meselesi tabi.

Şimdi ana yemek olan dönere geliyorum. Döner gerçekten Ankara'da yediğim en başarılı döner diyebilirim. Kömürde pişmenin verdiği tat ve koku, gazlı ocakta pişen dönerle hiç bir zaman bir olmuyor. Ayrıca dönerin gerçek bir yaprak döner olduğunu düşünüyorum. Zira kat kat etler görülebiliyor ve döner enli kesiliyor. (Kısa  bir açıklama: Yaprak dönerde kıyma bulunmaz veya tutması için eser miktarda konulur. Ayrıca döner yuvarlak değil, enine yani dikdörtgen olarak kesilir.) Yine çok başarılı bulduğum bir diğer konu, diğer aspavalardaki gibi daha önce kesilip yağın içinde beklemiş değil, sipariş üzerine kesilmiş olması. Aklıma gelmişken, porsiyonlar tartılarak servis ediliyor. Döneri İstanbul Tahtakale'deki Zümrüt Büfe ve Hocapaşa'daki Kasap Osman'dan sonra 3 numarama koydum! 

Gördüğünüz gibi, mekanın ortamı bir esnaf lokantasını andırıyor. Günün her saatinde müşteri oluyor. Bu fotoğraf karşılaştığım en az kalabalık zamanlardan biriydi sanırım. Hızlı ve lezzetli bir yemek için günün her saati aile ile de gelinebilir. Ayrıca servis çok iyi ve çalışanları gayet saygılı kişiler.

Fiyatlar çok çok makul olmasa da, çevreye göre normal seviyede. Ayrıca olaya sadece yiyecek değil lezzet boyutundan bakarsanız, verdiğiniz paranın fazlasını bile hakediyor. Ben bir porsiyon döner ve bir kola için 14 TL verdim. Aperatifler ikram olarak, ücretsiz servis ediliyor.

Özetlemek gerekirse, ilk gittiğimde çekinerek gittiğim ancak çok çok başarılı bulduğum bir yer. Döneri için özel olarak gelip denemeniz gerektiğini söyleyebilirim. Zira dediğim gibi, yediğim onlarca yer arasında 3 numaraya yerleşti. Ayrıca çok çeşitli yemek ve çorbalarıyla, aynı şeyi yemek istemeyen gruplar içinde ideal. Fiyatlarda lezzete göre çok iyi.

Ayrıntılı bilgi ve paket servis için:
Web: http://esatmutlu.com/index.html
Telefon: 0312 446 0 915





Mangalevi (Macunköy)

Herkese Merhabalar!

İlk yazımla karşınızdayım! Devamının hızlı şekilde geleceğini umut ederek başlıyorum yazmaya!

Blog yazmaya karar verdikten sonra, gittiğim mekanlarda biraz utanarak da olsa fotoğraflar çekmeye ve eleştirel gözle incelemeye başladım.

İlk duraklarımdan biri Macunköy'de Acity Outlet Alışveriş Merkezi'nin hemen yanında bulunan Mangalevi oldu. Ayrıca okuluma yakın olması ve geçiş güzergahımda bulunması sebebiyle çok sık gittiğim bir Kentpark şubeleri bulunuyor. Sanırım bir şubeleride Balgat'ta bulunuyor. Balgat'ı tam olarak bilemiyorum ancak Kentpark ve Macunköy'de yoğun saatlerde sıra beklemeniz gerekebiliyor. (Bu durumda kocaman bir panoya isminiz yazılarak size haber veriliyor.)

Mangalevi, adından da anlaşıldığı gibi, kiloyla köfte, et ve tavuk çeşitlerini sunan bir lokanta. Menüde; acılı ve acısız olmak üzere köfte, tavuk ve et sunuluyor. Ana yemekler kiloyla sunulduğundan, porsiyon olarak isteyemiyorsunuz. Ayrıca, her çeşit tek tabakta servis ediliyor. Örneğin 3 kişi gider ve sadece köfte isterseniz, ortaya gelen ve köfteden oluşan bir dağ ile karşılaşacaksınız! Acılı ve acısız seçenekler arasında çok hafif bir acılık haricinde herhangi bir baharat farkı bulunmuyor.

Ana yemeklerin yanında menüde salata, ezme ve yoğurt da bulunuyor. Tatlı olarak ise ekmek kadayıfı mevcut. İçecek olarak standart meşrubatları bulabilirsiniz.

Biz, Mangalevi'ne 3 arkadaş öğlen yemeği için gittik. Sabah kahvaltıda etmediğimizden oldukça açtık ve haliyle sipariş konusunda biraz aç gözlü davrandık. 3 kişi için 750 gram acılı köfte(30-35 taneye tekabül ediyor) ve 250 gram tavuk almaya karar verdik. (Unutmayın, standart porsiyonlar 150 ile 200 gram arasında değişiyor.) Bununla birlikte birde salata istedik. Salatayı soğanlı veya soğansız tercih edebiliyorsunuz. Bizim tercihimiz soğanlı oldu. Eskiden, güveçlerde yoğurtta sunuluyordu ancak istediğim zaman ellerinde olmadığı cevabını aldım. (Umarım sadece o gün için tükenmiştir zira gayet sevmiştim daha önce. Siz gittiğinizde varsa kesinlikle deneyin) Ayrıca ikram olarak biber salçalı bir karışım olduğunu düşündüğüm bir çeşit ezme geldi.
İşte yemeklerle ilgili yorumlarım:

Burada yemekten önce aperatif olarak gelenleri görebilirsiniz. Salata standart bir şey olduğundan iyi veya kötü diye yorum yapmıyorum. Ama en azından taze ve beklememiş olduğunu söyleyebilirim. Ezme için ise oldukça iyi diyebilirim. Biber salçasından yapıldığından biraz acı ve çok lezzettli. Ekmekle iştah açıcı niyetine yiyebileceğiniz gibi, köftenin yanında da iyi gidiyor. 
Aperatiflerin çok az çeşit olması (hatta başka çeşit olmaması) iyi olmasada, mevcut olanlar oldukça başarılı.

Sizlere ilginç gelecektir belki ama, burada en beğendiğim şeylerden biri ekmek oldu. Biliyorsunuz artık çok lüks restoranlarda dahi roll ekmekler veya köpük gibi olan hazır ekmekler servis ediliyor. Burada yediğim ekmek, gerçekten çok çok güzeldi. (Şu an bunu biraz garipsiyor olsanız dahi, tadına bakınca eminim hak vereceksiniz.)

Burada, Mangalevi'nin ana ürünü olan köfteyi görüyoruz:) Anladığım kadarıyla, kömürde değil, elektrikli veya ona benzer bir ızgarada pişmiş zira o kokuyu alamıyorsunuz. (Ama tabi yanılıyor olmam mümkün.) Ancak yinede köftenin oldukça lezzetli olduğunu söyleyebilirim. 

Bilenler bilir, köftenin "lastikli" olması gerektiği söylenir. Yani çatalı yan çevirip bastırdığınızda hafif dirençli olması ve hemen dağılmaması istenir. Ayrıca, kıymadan mamül olduğundan pişirmesi zordur. Genellikle usta olmayan eller içini çiğ bırakıp, dışını çok pişirebilir. Bunlar benim köftede aradığım iki özelliktir genelde. Burada ikisinide bulduğumu söyleyebilirim. Bu anlamda da çok başarılı buldum. 

Ancak yağlı yemek sevmeyenler için köfte çok iyi bir tercih olmayabilir. Ben sevdiğimden hiç problem yaşamadım. Zaten yağsız kıymadan köfte yapmak, köftenin kuru ve lezzetsiz olmasına yol açar diye düşünüyorum.


Soframızın yıldızı olan kaymaklı ekmek kadayıfını görüyoruz. Oldukça büyük bir parça olarak geliyor ve büyük bir parça kaymakla(krema da olması mümkün) servis ediliyor. Şerbeti hafif olduğundan, yemeğin üzerine çok ağır gelmeden yenilebiliyor. Ancak tabi, köftede hızını alamayan bünyeler için biraz ağır bir seçim olabilir boyutu itibariyle.

Buranın en önemli özelliklerinden birisi fiyatı. Yaklaşık olarak 5 porsiyona tekabül eden ana yemek, salata, içecekler ve tatlılar için toplam olaran 50 TL civarında bir meblağ ödedik. Bir kilo köfte yaklaşık olarak 25-30 TL arasında. Bu fiyat bu lezzette ve bu miktarda bir yemek için oldukça makul.

Mekanın ortamı ise her kesimden insanın rahatlıkla gidebileceği cinsten. Fiyatlardan ve menüden çoktan anladığınız gibi salaş bir yer denilebilir. Ancak ailece veya arkadaşlarla güzel bir yemek için gidilebilecek cinsten bir yer.

Özetlemek gerekirse, güzel bir yer olduğu söylenebilir. Kilo ile servis edilen köfte oldukça lezzetli ve fiyat olarak uygun. İkramlar ve aperatifler konusunda biraz zayıf bir mekan olsa da, benim için açığı ekmek kadayıfıyla kapattılar :)  Her ne kadar çok özel bir yer kesinlikle görülmeli diyemesem de, denemeye değer bir yerdir tavsiye edilir.

Detaylar için :   http://www.mangalevi.com/



27 Kasım 2012 Salı

Merhaba!

Herkese merhaba!

İlk postumla beraber blogumu yazmaya başlıyorum!

Öncelikle kendimi tanıtayım, aslen İstanbullu'yum. Ama yaklaşık 5 senedir Ankara'da Bilkent Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği okuyorum.

Hobim yemek yemek! Yemek seçmem, her yemeği severim! Kolay kolay önüme konulan tabağı geri çevirmem!

Ayrıca, akranlarıma göre yemek yapma konusunda başarılı olduğum söylenebilir:)

Dededen beri yemeklerle, mutfak kültürüyle iç içe olmuş bir aileden geliyorum. Rahmetli dedem, Sirkeci'deki Gar Lokantası'nın işletmecisiymiş. Babamında, kendi işinin yanında,  yakın zamana kadar bir loktansı vardı.  Annem Ayvalık'lı, babam İstanbullu olduğundan, evde her yörenin çeşit çeşit yemekleri pişer! Kısacası yemek ve mutfak kültürü bizde aileden gelen bir gelenek!

Gelelim burada neler yazacağıma. Burada, gittiğim yerleri, yediğim yemekleri, beğendiklerimi beğenmediklerimi kısacası yemekle ilgili herşeyi yazacağım. En büyük hobim yemek yemek olduğundan Ankara'da meşhur olan hemen her yere gittim. Hatta 3 senedir cuma günlerimi bu işe ayırıp, yeni yeni yerlere gidiyorum! Bütüüüün bunları yazıya dökmeyi planlıyorum! Ayrıca aslen İstanbullu olduğumdan, İstanbul'da da çok fazla sayıda yemek yenecek yer biliyorum. Yavaş yavaş bunların hepsini yazacağım.

Unutmadan, gerçek bir nargile ve kahve tutkunu olduğum söylenebilir. Zaman zaman güzel nargilecileri, caféleri ve kahveleri de yazacağım.

Yazılarımda tabiki öncelik lezzette olacak. Ama konunun uzmanı olmadığımdan, neleri beğendim veya beğenmedim onları yazacağım. Ayrıca sizlere fikir vermesi için yazacağımdan; fiyatlar, ambiyans ve servis gibi konulara da değineceğim!

Bitirmeden önce, bana bu blog'u yazmamda ilham veren Oburcan'a da selam göndermeden olmaz.

Bundan sonraki postlarda görüşmek üzere!